Kategori: Gündem

  • ‘Akıllı Şehir Oyunları’ minik oyuncularla buluştu

    ‘Akıllı Şehir Oyunları’ minik oyuncularla buluştu

    BURSA (İGFA) – ‘Code16 Oyun Geliştirici Yetiştirme Programı’ kapsamında genç yazılımcılar tarafından hazırlanan Akıllı Şehir temalı dijital oyunlar, düzenlenen özel etkinlikte ilk kez gerçek kullanıcılarla test edildi. Çocuklar, teknoloji ile iç içe eğlenceli ve öğretici bir deneyim yaşarken, geliştiriciler de projelerine yönelik geri bildirim toplama fırsatı buldu. Etkinlik kapsamında çocuklar; akıllı ulaşım, çevre bilinci, sürdürülebilir enerji gibi temaları oyunlaştırılmış deneyimlerle keşfetti. Geliştiriciler ise ürünlerini doğrudan hedef kullanıcıya sunarak erken test süreçlerini gerçekleştirme imkânı yakaladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu etkinlik aracılığıyla hem genç yeteneklerin gelişimini desteklemeyi hem de çocukların teknolojiye olan ilgisini artırarak geleceğin şehirlerine erken yaşta katkı sunmalarını hedefliyor.
    Akıllı Şehir Akademisi, önümüzdeki dönemde de her yaştan Bursalıyı akıllı şehircilik vizyonuyla buluşturmaya devam edecek.

  • Sendikadan deprem uyarısı

    Sendikadan deprem uyarısı

    ANKARA (İGFA) – Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

    “23 Nisan 2025 İstanbul depremi, bir kez daha ülkemizin sarsılmaz deprem gerçekliğini gözler önüne serdi. Ancak bu konu, özellikle Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) açısından sadece afet sonrası değil, her zaman gündemde olmalı. Ülke genelinde yaygın ve dağınık bir yerleşime sahip olan ASM’lerin depreme uygunluğu, ne yazık ki ciddi bir endişe kaynağıdır.

    Sağlık Bakanlığı’nın mevzuatında Depreme Dayanıklılık Önceliği Yok!

    Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük; “ASM’ler, her mahallede hizmet sunmaları nedeniyle stratejik bir öneme sahip. Buna rağmen, Sağlık Bakanlığı denetimlerinde depremle ilgili hiçbir kriter aranmıyor. Yeni açılacak bir sanal ASM için kapı genişliğinden rampa eğimine kadar pek çok ayrıntı şart koşulurken; binanın yaşı, deprem yönetmeliğine uygunluğu ya da dayanıklılığı sorgulanmıyor.” dedi.

    Sözlerine devam eden Dr. Mengücük; “İstanbul ve İzmir gibi yüksek riskli bölgelerde, yıkım kararı verilen binalarda Aile hekimlerinden buraları boşaltmaları isteniyor fakat kamu tarafından alternatif bir yer gösterilmiyor. Hekimlerin kendi imkânlarıyla yeni mekânlar bulması istendiğine de dikkat çekti.

    ASM’ler Afet Durumlarında Güvenli Noktalar olmalı!

    Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak talebimiz nettir: ASM’ler; depreme dayanıklı, müstakil, sağlık hizmetine uygun kamu binaları olmalıdır. Güçlendirilmiş, mühendislik standartlarına uygun şekilde inşa edilen ASM’ler, olası afet durumlarında hem sağlık hizmetinin sürekliliğini sağlar hem de bölgenin acil ihtiyaçlarına yanıt verebilir.

    Ancak bugüne kadar ne deprem ne de başka olağandışı durumlar için birinci basamak sağlık hizmetlerinin rolünü ciddiyetle ele alan bir kamu planlaması yapılmamıştır.

    Koruyucu Hekimlik, Deprem Güvenliğini De Kapsamalı…

    Birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu hekimliği önceleyen bir yaklaşımı savunuyoruz. Erken tanı ve önleme çabasını her hastalık için sürdürüyoruz. Aynı duyarlılıkla, ASM’lerin fiziksel güvenliği için de önleyici yaklaşımlar benimsenmelidir. İstanbul’da 1000’in üzerinde ASM bulunuyor. Yaklaşık %70’i kamu binasında yer alırken kalanlar hekimlerce kiralanan, genellikle apartman zemin katlarındaki mekânlar. Bu merkezlerin fiziksel koşulları hekimler tarafından sağlanıyor. Ancak olası bir depreme dayanıklı olup olmadıkları açısından önemsenmiyor.

    Yıllardır İstanbul’da büyük bir depremin beklendiği biliniyor. Ancak bugüne kadar ASM’leri merkeze alan hiçbir ciddi yeniden yapılandırma çalışması yapılmadı. Bu ihmalin faturası çok ağır olabilir.”

  • MHP’li başkanlardan esnafa şiftah parası!

    MHP’li başkanlardan esnafa şiftah parası!

    Tural Şahbazlı

    KAHRAMANMARAŞ (İGFA) – Sabahın erken saatlerinde gerçekleşen esnaf ziyaretlerinde, MHP heyetine Dere Pazarı Esnafları Yardımlaşma Derneği Başkanı Hacı Hasan Cıngıllıoğlu eşlik etti. Dualarla başlayan ziyaret kapsamında esnafa hayırlı işler temennisinde bulunulurken, Ahilik geleneğini yaşatan sembolik siftah parası dağıtıldı.

    Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan MHP Onikişubat İlçe Başkanı Ömer Emrah Satıcı, şu ifadeleri kullandı: “MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanımız Muhammet Paçacı ile birlikte, Dere Pazarı Esnafları Derneği Başkanı Hacı Hasan Cıngıllıoğlu’nun ev sahipliğinde Dere Pazarı Çarşısı’nı ziyaret ettik. Sabahın bereketiyle, dualar eşliğinde başlayan sabah siftahı ve TÜRKGÜN Gazetemizi hediye ederek esnaflarımıza hayırlı işler diledik.
    Milliyetçi Ülkücü Hareket’in temelinde vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkan esnafımızın alın teri ve helal kazancı vardır. Bizim davamız; sadece siyaset değil, milletimizin her ferdine hizmet, her gönüle dokunma davasıdır.”

    MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Muhammet Paçacı ise şunları söyledi:“Dere Pazarı Çarşısı’nda kıymetli esnaflarımızı MHP Onikişubat İlçe Başkanımız Ömer Emrah Satıcı ve Dere Pazarı Esnafları Yardımlaşma Derneği Başkanımız Hacı Hasan Cıngıllıoğlu ile birlikte ziyaret ederek, hem hayırlı işler ve bol kazançlar diledik hem de küçük bir siftah parasıyla ve Türk’ün gazetesi olan TÜRKGÜN ile güne bereket katmak istedik.Çünkü bu bayrağın dalgalandığı her yerde, esnafın duası, milletin umududur!”

    Ziyaret sırasında esnaflar adına konuşan Dere Pazarı Esnafları Yardımlaşma Derneği Başkanı Hacı Hasan Cıngıllıoğlu ise duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: “İlçe başkanlarımız her zaman esnafın yanında olmuşlardır. Bugün de burada bulunmaları, esnaf kardeşlerimiz için büyük bir moral olmuştur. Kendilerine bu nazik ziyaretleri ve destekleri için teşekkür ediyoruz.”

  • CHP’den Murat Kurum’a İlbank sorgusu

    CHP’den Murat Kurum’a İlbank sorgusu

    ANKARA (İGFA) – Önergesinde, 2019’dan bu yana Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin altyapı, çevre, ulaşım ve sosyal konut projelerinde sistematik biçimde bekletildiğine, benzer içerikteki projelerin ise iktidar partisine mensup belediyeler için hızla onaylandığına dikkat çeken CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a önemli sorular yöneltti.

    İşte CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici’nin Bakan Kurum’a yönelttiği sorular:

    “2019 sonrası, İller Bankası tarafından Türkiye genelindeki il ve ilçe belediyelerine aktarılan toplam pay miktarı yıllar bazında nedir? Siyasi partiler arası kaynak tahsis farkı dikkate alındığında objektif kriterler gözetilmiş midir? İLBANK tarafından kredi veya hibe desteği sağlanmasında kullanılan değerlendirme kriterleri nelerdir? Bu kriterler, başvuru yapan tüm belediyelere aynı şekilde mi uygulanmaktadır? Bu kriterlere ilişkin, objektiflik sağlamak üzere herhangi bir denetim mekanizması bulunmakta mıdır? 2019-2025 döneminde, doğrudan hibe (karşılıksız destek) verilen Büyükşehir, İl ve İlçe belediyelerinin listesi nedir? Bu desteklerin illere, partilere ve yıllara göre dağılımı nasıldır? Hibe tahsislerinde öncelik sıralaması hangi objektif esaslara dayandırılmaktadır? 2019 yılından itibaren, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından başvurusu yapılmış altyapı, çevre, ulaşım ve sosyal konut projeleri arasında onay süreci bekletilen veya bekleme süresi olağanın üzerinde uzatılan örnekler var mıdır? Varsa hangi il veya ilçe belediyelerine aittir? Bu projelerin askıya alınma veya geciktirilme gerekçeleri nelerdir? Aynı kategorideki projeler iktidar partisine ait belediyeler için ne kadar sürede sonuçlandırılmıştır? İLBANK’ın yönetim kurulu ve karar organlarında görev yapan üyeler ve uzmanlar tarafından, başvuru değerlendirme süreçlerinde başvuru sahiplerine sağlanan ret veya onay gerekçeleri yazılı ve gerekçeli şekilde kayıt altına alınmakta mıdır? Sözkonusu belgeler kamu denetimi ve iç kontrol mekanizmaları açısından arşivlenmekte midir? ⁠İLBANK tarafından teknik yeterliliği onaylanmış olmasına rağmen mali destek verilmemiş belediye projeleri bulunmakta mıdır? Mali destek verilmemiş projeler hangi belediyelere aittir ve mali destekten mahrum bırakılma gerekçeleri nelerdir? Bu durumun siyasi kimliğe göre farklı uygulandığına dair bir inceleme yapılmış mıdır?”

  • Konya’da deprem korkuttu

    Konya’da deprem korkuttu

    KONYA (İGFA) – İstanbul’da yaşanan 6,2 şiddetinde depremin ardından Kütahya’da yaşanan 2 deprem korkuya neden olmuştu.

    Deprem bu kez kendisini Konya’da gösterdi. Kandilli Rasathanesi’ne göre, saat 07.16’da merkez üssü Konya’nın Cihanbeyli ilçesi olan 3,9 şiddetinde deprem meydana geldi.

    Konya ve çevresinde hissedilen depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmadı.

  • Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tv100 Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürel ve Kübra Par’ın sunduğu Özel Röportaj programına konuk oldu. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan Kurum, İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yapılan çalışmalara ilişkin son bilgileri paylaştı: 6 bin 539 bina hasarıyla ilgili ihbarlar aldık. Arkadaşlarımız bu binaları yerinde bire bir incelendiler, tespitlerini yaptılar. Bu binalardan bin 473’ü hasarsız ve 101’i az hasarlı olarak tespit edildi. Az hasar dediğimiz, bina kılcal çatlakları, sıva çatlakları gibi.. En çok ihbarı sırasıyla Bahçelievler, Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor. Bu da bizim İstanbul risk haritası dediğimiz haritayla da kısmen örtüşüyor. Hasarların yüzde 80’i Avrupa yakasından. Bütün hasar tespiti inşallah 2-3 gün içerisinde tamamlamış olacağız.

    İSTANBUL’DA AZ HASARLI BİNALAR İÇİN YARISI BİZDEN KARARI

    Bakan Kurum, 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından az hasarlı olduğu belirlenen binaların vatandaşların talebi doğrultusunda İstanbul’da devam eden Yarısı Bizden kampanyası kapsamına alınıp finansman desteğinden faydalanabileceğini açıkladı:Arkadaşlarımıza talimat verdim, tamamladıktan sonra binası az hasar almış vatandaşlarımızla irtibata geçilecek. Depremde az hasar almış tüm vatandaşlarımızı Yarısı Bizden Kampanyasına dahil edeceğiz. Bakanlığımızın kentsel dönüşümle ilgili bir başkanlığı var. Genel Müdürümüz, İl Müdürlüğümüz var. Vatandaşlarımız buraya başvurabilirler. ALO 181’den yine kentsel dönüşümle ilgili binasında risk olduğunu düşünen, dönüştürmek isteyen tüm vatandaşlarımız Bakanlığımızın ilgili birimlerine başvurabilir.

    “BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN BÜYÜK SOSYAL KONUT KAMPANYASI OLACAK”

    Bakan Kurum, İstanbul başta olmak üzere 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut müjdesini verdi: Önceliğimiz deprem bölgesi. Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye’de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul’da olacağız. 2025’teki kentsel dönüşümle ilgili bu müjdeyi de buradan vermiş olalım. Hem proje anlamında hem de güç anlamında bütün gücümüzle İstanbul’da olacağız. Yıl sonunda 81 ili kapsayan, inşallah bugüne kadar yapılmış en büyük kampanyayı vatandaşımıza yapıyor olacağız. Yıl sonunda bütün detaylarını açıklayacağız. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. Gençlerimize kontenjan verdik. Ben şimdi görüyorum. 18 yaşında, 19 yaşında, 20 yaşında gençler kuradan ev sahibi olmuş. Ne güzel değil mi? Yani hayata yeni bir evle başlıyorsunuz. Belki daha evlenmedi bile.

    KANAL İSTANBUL İDDİALARI

    Bakan Kurum muhalefetin Arnavutköy’de devam eden sosyal konut projesi ile ilgili “Kanal İstanbul rantı” iddiasına şu yanıtı verdi: Hatırlayın, depremden iki- üç gün önce Özgür Özel bizim sahibinin belli olduğu, tamamen evi olmayan vatandaşlarımıza yaptığımız konut projesini eleştirdi. Ne dediler? Lüks konutlar yapıyorlar dediler. Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerinin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir. Bu, birinci yalan. İkincisi, Araplara satacaklar dediler. Buradan konut alacakların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu ikinci yalan. Dediler ki, su kaynaklarını burada, bu projeyle birlikte İstanbul’un suyunu kesiyorlar. Buranın Sazlıdere Barajı ile alakası yok. Barajı yıkacaklar dediler. Kenarından, köşesinden ilgisi alakası yok. Çünkü baraj yerinde duruyor. Gitsin baksınlar, görmüyorlarsa. Biz bu projeyi su kaynaklarına zarar vermeyecek şekliyle, plan, yönetmelik, imar planı neyi emrediyorsa bu çerçevede yapıyoruz. Dediler ki, Kanal İstanbul projesinin parçasıdır. Bu da kuyruklu yalan. Bu projenin Kanal İstanbul’la yakından, uzaktan ilgisi yoktur. Şimdi, bu kirli siyaseti bir tarafa bırakın. Deprem üzerinden siyaset olmaz. Biz vatandaşımıza yapıyoruz dememize rağmen, anlatıyoruz ama anlamıyorlar. Ya bu sosyal konutun Kanal İstanbul’la alakası nedir? Nasıl örtüştürdünüz ben anlayamıyorum. O söyledikleri konutların içinde bir tane lüks konut yok. Göstersinler varsa.

    “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BU KONUTLARA ‘SU VERMEM’ DİYOR”

    Arnavutköy’de devam eden TOKİ’nin 28 bin konutluk projesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi yazıyla ‘su vermeyeceğini bildirdiğine dikkat çeken Bakan Kurum şöyle devam etti: Söylemeyecektim ama söyleyeyim; Büyükşehir Belediyesi bu konutlara ‘su vermem’ diyor. ‘Su bağlamam’ diyor. Evi olmayan kimse kuradan çıkmış almış. Biz yapacağız onlar da su vermeyecekmiş. Bize resmi yazıyla geldi; ‘Biz buraya su bağlayamayız. Kanalizasyonunu bağlayamayız.’ O bağlasa da bağlamasa da su verse de vermese de biz o konutları söz verdiğimiz gibi vatandaşımıza yapacağız. Suyunu da bağlayacağız. Tarım Bakanlığımızla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzle, onlar yapmazsa, biz yapacağız. Buradan da duyurmuş olalım.

    “BAŞKAN VEKİLİ NURİ ASLAN AFAD TOPLANTISINA KATILDI”

    Bakan Kurum, muhalefet belediye başkanlarının görüşme taleplerinin hiçbirini reddetmediğini belirterek, İstanbul’daki AFAD toplantısına iddia edilenin aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’ın katıldığını açıkladı: Nuri Bey iki gün bizim AFAD’da yaptığımız toplantılarda oradaydı. Saatlerce beraber konuştuk, istişare ettik, başka konular da konuştuk. Yani kendisine açıp sorulabilir. Ne talebi varsa, bilhassa dönüşümle alakalı her türlü desteği vereceğimizi kendilerine söyledik. İstanbul’da dönüşümle alakalı her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Ne zaman bir talebiniz varsa beraber toplantı da yapabiliriz dedik. O da iyi olacağını söyledi. Vali bey inşallah o toplantıyı da ayarlayacak. 39 ilçemizle birlikte o toplantıyı da kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Yeni bir talep varsa, bizden bir beklenti varsa onları da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

    “BİZ EKREM BEY İLE DE ZAMANINDA GÖRÜŞTÜK”

    Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de İstanbul’un sorunlarının çözümü noktasında görüştüklerini belirten Bakan Kurum, “Biz Ekrem Beyle de zamanında görüştük. Ekrem Bey de ‘Bakanlıkla görüşemedim’ diyemez. Ne talepleri varsa Ankara’da Mansur Bey’le, İzmir’de onlar gelmedi biz gittik İzmir Körfezi için. Hiçbir sorun yok. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ile hep görüşüyoruz. Antalya’yla da öyle bir sorunumuz yok bizim. Yeter ki bir şey yapmak istesinler biz hazırız” dedi.

    “BELEDİYESİ, VATANDAŞI, BAKANLIĞI HEP BİRLİKTE BU MÜCADELEYİ YAPALIM”

    Muhalefet belediyelerine bir kez daha kentsel dönüşüm için iş birliği çağrısı yapan Bakan Kurum, programda şunları söyledi: Gelin, bu siyaseti deprem üzerinden yapmayın. Gelin hep birlikte İstanbul’u kurtaralım. İstanbul’u kurtarma seferberliğine ortak olalım. Gelin hep birlikte, dönüşmesi gereken yerle alakalı oturalım, istişare edelim, projelerimizi yapalım. Biz size, siz bize destek olun. Üç tane ben yapıyorsam bir tane de sen yap. Hep birlikte bu İstanbul’u kurtaralım. Yani bu bir seferberlikse hep birlikte yapılması gereken bir iş. Hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koymamız gereken bir durum. O yüzden ben buradan yine bu çağrımı yenilemek istiyorum. Yani hep birlikte bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Üçlü sacayağı gibi; belediyesi, vatandaşı, Bakanlığı hep birlikte bu mücadeleyi yapalım. Ve İstanbul’un geleceğini, ülkemizin geleceğini hep birlikte kurtaralım.

    “SAMANDAĞ’DA SAĞLAM ZEMİN NEREDEYSE ORAYA ÇALIŞTIK”

    Bakan Kurum, Samandağ’daki rezerv alanla ilgili eleştirilere de yanıt verdi: Bakın Asi Nehrinin kenarında sıvılaşma zemin problemi bina kalitesi sebebiyle o binalar yıkıldı değil mi? Şimdi yeni yapacağımız yerde bu standartlara dikkat etmek durumundayız. Samandağ’da diğer ilçelerde olduğu gibi görüştük. En sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Samandağ’a belediye başkanımızla, “vatandaşımız ne istiyor, nerede yapılmasını istiyor” o istişareyi birlikte gerçekleştirdik. Beraber karar aldık. Sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Kamu mülkiyeti varsa ilk önce ona baktık. Yoksa mecburen şahısların alanlarını kamulaştırmak durumundayız. Orada kamulaştıracağımız arsanın hak sahibi 2-3 kişi itiraz ediyor. Edebilir, parası, bedeli neyse o bedeli ödemek suretiyle kamulaştırıyoruz. Bilim insanlarımız da diyor ki sağlam zemin şurası ve orada o istişare çerçevesinde kamulaştırma işlemimizi yapıyoruz. Ki belediye başkanımız da bana teşekkür etti. Oraya gittiğimizde sağ olsun hep birlikte bize o iş birliğini sergiliyor bak geldi bizi ziyaret etti. Hatta orada el sanatları ile ilgili ipek kozası meşhurmuş. Ondan işte orada gitmiş kravat almış. Mesela ben çok mutlu oldum onu saklıyoruz.

    “İSTANBUL’DA KONUTLARIN YÜZDE 60’I YENİ YÖNETMELİKLERE GÖRE YAPILDI”

    Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul’un yapı stokuyla ilgili verileri de paylaştı: İstanbul’da 2000 öncesi 3 milyon 393 bin bağımsız bölüm yapılmış. 2025 yılı itibarıyla İstanbul’umuzda 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm var. Bunun 3 milyon 393 bini 2000 yılı ve öncesi. Bizim yeni yayınladığımız yönetmelikten önce yapılmış yapılar. Yani yıkılma riski yeni yönetmeliğe göre yapılmadıkları için diğer binalara göre daha fazla. Onun da incelemesini yaptık. Bugün baktığımızda bağımsız bölüm sayısı 8 milyon 70 bine çıkmış ve bu şu demek yüzde 60’ı yeni yönetmeliklere göre yapılmış, mühendislik hizmeti almış ve orada bir plan proje çerçevesinde inşa edilmiş yapılar. 2000 yılındaki bina stokuna baktığınızda İstanbul’un tamamı riskliyken bugün İstanbul’un yüzde 60’ı güvenli hale gelmiş. Diğeriyle ilgili devletimiz bir mücadele ediyor. Bu 3 milyon 300 bine de baktığımızda, zemin sınıflarına, sıvılaşma riskine, ruhsat yığına göre değerlendirdiklerinde 1,5 milyonunun riskli olduğunu görüyoruz. Acilen dönüşmesi gereken 600 bin konut. Bu aslında İstanbul’u kurtarma operasyonumuz. Biz 2012 yılından bugüne 548 bin bağımsız birimi yıkmışız. 2012 yılından bugüne 923 bin bağımsız bölümü dönüştürmüşüz.

    “VATANDAŞIMIZ DEPREMDE MİLLET BAHÇELERİNE GİTTİ”

    Muhalefetin tepkilerine rağmen İstanbul depreminde millet bahçelerinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Bu 6.2’lik depremde hepimiz gördük ki vatandaşımız parklara, bahçelere gittiler. Millet bahçelerine gittiler. İstanbul’da biz 34 tane millet bahçesi yaptık. En büyüğünü de Atatürk Havalimanı’nın olduğu yere yapıyoruz. O günkü muhalefeti ne diyordu? ‘Ne gerek var bu millet bahçelerine?’ Şimdi bütün vatandaşımız, bu deprem esnasında millet bahçelerinde. Hepsi gidip orada kendisini güvende hissetti. Çünkü orada sosyal tesis var, tuvaleti var, altyapısı var. Şimdi biz İstanbul’da bununla ilgili 5 bin 500 tane toplanma alanı belirlemişiz. 5 bin 500 afette acil toplam alanı var. AFAD’ın sitesinde konumları, yerleri hepsi mevcut. Ve kişi başına 3.9 metrekare toplanma alanı düşüyor. Bunu arttırmak zorundayız” diye konuştu.

    ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ ÖRNEK BİR TOPLANMA ALANI OLACAK

    Bakan Kurum Atatürk Havalimanı yerine kurulan millet bahçesinde diğer kentlere örnek olacak bir afet hazırlık planının oluşturulduğunun altını çizdi: Burada toplanma alanı yapalım. Buraya acil durumlarda uçaklar insin, yardım getirsin. Hemen yanında şehir hastanesiyle birlikte vatandaşımızın sağlık hizmetiyle ilgili hizmet versin diyoruz. Çadır kurulabilecek. Orada afet esnasında vatandaşımıza hizmet verecek. Afet sonrasında toplanma alanıyla birlikte çadır kurulabilecek. Tuvaletiyle, sağlık tesisiyle, bakım odalarıyla, aşeviyle İstanbul’a vatandaşımıza hizmet verecek bir millet bahçesini inşallah bu yıl içerisinde bitirip tamamını açıyor olacağız. Ve bütün millet bahçelerinde, parklarda bu altyapıyı da ilgili kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla, AFAD’ımızla birlikte süreci yürütüyoruz.

    “EVİM KÜÇÜLECEK’ KORKUSU ÇOCUĞUMUZDAN KIYMETLİ Mİ?”

    Bakan Kurum vatandaşların ‘evim küçülecek’ korkusuyla riskli binalarda yaşamaya devam ettiğini belirtti: Evim biter mi, bitmez mi? Müteahhit yapar da acaba benim alanım düşer mi? Bunların hepsini toplayın. Bizim evladımızdan, bizim eşimizden, çocuğumuzdan kıymetli mi? Değil. Ülkemizden kıymetli mi? Değil. Yani bunları kıyaslamaya gerek yok. Biz çok gördük. Ben bütün afetlere gitmiş, o acılara şahitlik etmiş biri olarak söylüyorum. Hiçbiri bizim evladımızı, yakınımızı kaybetmeye değer değil. Çok gördüm ben. “Keşke bu binam olmasaydı, keşke evim olmasaydı da ben evladımı kaybetmeseydim” diyen annelerin ağlamasına şahitlik ettiniz mi siz? Keşke buralarda olmasaydım da benim çocuğum yanımda olsaydı diyen babaları duydunuz mu hiç? O enkazın başında, “ya yavrum çıksa” diye ağlayan, bekleyen o gecenin sonunda tir tir titreyerek… Bir taraftan artık gözünden yaş akamıyor, o kadar ağlamış ki hiçbiri buna değmez.

  • Depremi fırsata çeviren yandı

    Ticaret Bakanlığı açıklaması şöyle: Deprem çantası, ilk yardım çantası ve deprem çadırı gibi 1079 adet üründe, 236 işletmenin fiyat artışı yaptığı tespit edildi. Bu işletme ve ürünlerle ilgili analiz ve inceleme çalışmaları devam ediyor.

    1 MİLYONUN ÜZERİNDE CEZA

    Ticaret Bakanlığı fırsatçılara 1 milyon 439 bin 300 TL’ye kadar para cezası uygulanabileceğini de açıklamalarına ekledi.

  • ABD’de Türklerden ‘sözde soykırım’ tepkisi

    ABD’de Türklerden ‘sözde soykırım’ tepkisi

    Özlem Özgüt Yörekli / ABDPost.com

    ABD (İGFA) – ABD’nin en büyük Türk oluşumlarından Turkish-American National Steering Committee (TASC) tarafından organize edilen protesto gösterisi, 24 Nisan’da Washington DC’de gerçekleşti.

    New York, New Jersey, Pennsylvania, Maryland, Delaware, Massachusetts ve çevre eyaletlerden gelen çok sayıda Türk vatandaşı, 1915 olaylarına ilişkin “Ermeni soykırımı” iddialarına karşı tepkilerini ay yıldızlı bayraklar eşliğinde dile getirdi.

    Etkinlikte, Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edilen Türk diplomatlar da unutulmadı.

    Anma köşesinde çimenler üzerine yerleştirilen siyah beyaz portrelerle, dünyanın dört bir yanında ASALA tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yaşamını yitiren Türk görevlilerin isimleri ve fotoğrafları sergilendi.

    ABDPost.Com’un haberine göre yürüyüş boyunca mehter marşları, Karadeniz ezgileri ve çeşitli vatansever şarkılarla coşkulu bir atmosfer oluşturuldu.

    Ay yıldızlı bayrakların büyük coşkuyla dalgalandığı organizasyonda katılımcılar milli birlik ve dayanışma mesajları verdi.

    Gösteri sırasında, aynı bölgede toplanan Ermeni gruplarla zaman zaman sözlü tartışmalar yaşandı. Karşılıklı atışmalara rağmen herhangi bir ciddi olay yaşanmadı.

    Geçtiğimiz yıllara kıyasla güvenlik önlemlerinin bu yıl daha sınırlı olduğu gözlemlendi.

    Organizasyonun ardından TASC’ın resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, etkinliğe katılanlara teşekkür edildi.

  • İBB yolsuzluk operasyonlarında ikinci dalga

    İBB yolsuzluk operasyonlarında ikinci dalga

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan bazı isimlere polis şafak baskını yaptı.

    İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özel kalemi Kadriye Kasapoğlu’nun da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

  • Konya Cihanbeyli de sallandı

    Konya Cihanbeyli de sallandı

    AFAD’tan alınan bilgiye göre Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde saat 07.16’da 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Sarsıntı 13 kilometre derinlikte meydana geldi.